Günümüzün hızlı yaşam temposunda ebeveynlik, çoğu zaman bir stres kaynağına dönüşebiliyor. İşten eve gelen bir ebeveynin ikinci mesaisi başlıyor; ev işleri, ödevler, duygusal ihtiyaçlar derken kendimize ayıracak zaman bile kalmıyor. Aşağıdaki 7 strateji ile daha huzurlu, yapıcı ve dengeli bir ebeveynlik mümkün.

Ebeveyn kaybı, çocuk ve ergenlerde derin ve kalıcı etkiler bırakabilen önemli bir travmadır. Bu kayıp, bireylerin duygusal, sosyal ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyerek yaşamlarının çeşitli alanlarında zorluklara yol açabilir. Uzun vadeli etkiler incelendiğinde, bu durumun akademik başarı düşüşüne, sosyal ilişkilerde kopukluklara ve psikolojik sağlıkta bozulmalara neden olduğu görülmektedir.

Kronik hastalıklar sadece hastanın yaşam kalitesini değil, aynı zamanda aile üyelerinin psikososyal ortamını da derinden etkiler. Bu etkiler genellikle yıkıcı nitelikte olup, aile sisteminde önemli değişikliklere yol açar. Kronik hastalıkların aile dinamikleri üzerindeki etkileri çok yönlü ve karmaşıktır. Bu nedenle, aile odaklı yaklaşımlar ve multidisipliner destek mekanizmaları, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve aile bütünlüğünü korumak adına büyük önem taşımaktadır.

Türkiye'deki çiftler giderek daha fazla terapiye yöneliyor. Özellikle genç yetişkinler ve eğitimli çiftler arasında bu eğilim belirgin. Terapide iletişimi güçlendirmek, duygusal bağları yeniden kurmak ve birlikte büyümek isteyenlerin sayısı artıyor. Ne var ki; her çift aynı noktadan yola çıkmıyor.

Babaların ebeveynlikte bilinçli, katılımcı ve empatik bir yaklaşım benimsemeleri, hem çocukların sağlıklı gelişimini destekleyecek hem de daha güçlü ve dayanıklı bir toplum yapısının inşasına katkı sağlayacaktır.

Koruyucu ailelik, sadece bir çocuğa yuva sunmak değil, onun geçmişiyle birlikte gelen tüm duygusal yükü anlamak ve desteklemek anlamına gelir.

Oyun çocuğun dış dünyayı keşfetmesini, doğal ve aktif şekilde öğrenmesini sağlayan, taklit becerilerini geliştiren, günlük yaşantısı,...

Akran zorbalığı son yıllarda ilkokul, hatta okul öncesi yaştaki çocuklarda da artmış durumda.

Okula uyum nedir? Okula yeni başlayan okul öncesi ve ilkokul 1. Sınıf öğrencilerinin kendilerinden beklenen okul kurallarını anlamaları...

1- Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu nedir? Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, dikkatini belli bir konu üzerinde...

Özgül öğrenme bozukluğu nedir? Okuma, yazma ve matematik okulda öğrenilen temel becerilerdir. Bazı çocuklar, bu üç beceriden bir ya da...

Çocuklar eve geldikten sonra dinlenmek, oyun oynamak istiyorlar. Ebeveynlerin sürekli olarak “ödevini yap” demelerinden de bunalıyorlar.

Cinsel eğitim nedir? Cinsel eğitim, çocuk ve ergenlere kadın ya da erkek olma, kadın ya da erkek olmakla ilgili algılar, cinsiyete...

18 yaşından küçüklere yönelik her türlü cinsel hareketi kapsayan eylemlere çocuğa yönelik cinsel istismar denir.

Modern yaşam insanları artık daha küçük alanlarda yaşamaya ve izole olmaya doğru itiyor. Aileler çekirdek aile olarak kalmayı tercih...

Cinsel eğitim doğumdan ergenlik dönemine kadar olan bir dönemi kapsar. Cinsel eğitime başlama yaşı ne çok erken, ne de çok geç olmalıdır.

Diyanet İşlerine bağlı 4-6 yaş grubu Kur’an kursları ve son yıllarda sayıları artan, kimi yasal kimi de yasal olmayan sıbyan okulları bu...

Kardeş kıskançlığı sıklıkla ikinci çocuğun doğumundan önce başlar, büyüme süreci boyunca oyuncaktan ilgi paylaşımına dek her alanda yaşanır.

Her anne adayı sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmeyi hayal eder.

Küçük çocuklar insan ya da hayvan ayırt etmeksizin kendilerinden küçük canlılara ilgi ve şefkat gösterirler.

Sofra adabının öğretilebilmesi için öncelikle çocuğa beslenme alışkanlığının kazandırılması gerekir.

Bireyin içinde bulunduğu çevre ile dengeli ilişki kurabilmesi ve bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürebilme becerisine uyum denir.

Her annenin en büyük korkularından biri de çocuğunun kaybolmasıdır.

Utangaçlık 6 ay ile 1 yaş arasında bebeğin yabancı birini gördüğünde yüzünü annesinin göğsüne gömüp saklanması ile başlar.