top of page

Çocuğa Ölüm Haberini Nasıl Verebiliriz?

Bir çocuğa ölüm haberini genellikle birincil bağlanma figürü olan ebeveynlerinin bu

mümkün değilse duygusal açıdan yakın hissettiği başka bir yetişkinin vermesi tercih edilir.

Çocuğun olayı bilişsel olarak kavraması için zamana ihtiyacı olduğu gibi her çocuğun habere verdiği ilk tepkileri de birbirinden çok farklıdır. Bu nedenle konuşmak için seçilen ortam çocuğun duygusal reaksiyonlarını rahatlıkla gösterip ifade edebileceği bir yer olmalıdır. Her çocuğun hazırlanma ve kabullenme aşamaları farklı şekillerde ilerlediği için sürecin biraz da çocuğun ihtiyacına göre ilerlemesi gerekir. Örneğin, çocuk inkâr ederse gerçeği hemen kabul edemeyeceğini bilerek onun hazır olmasına fırsat tanımak gerekir. Ya da biz yetişkinler çocukların çok fazla ağlamasına dayanamadığımız ve zorlandığımız için çocuğa kendini toparlamasını ve ağlamamasını söyleyerek bilmeden onun ihtiyacını yaşamasına engel olabiliriz. O yüzden haberi verirken bir yetişkininin çocuğun reaksiyonlarını ve ihtiyaçlarını göğüsleyip göğüsleyemeyeceğini de kendine sorması gerekir.


Haberi verirken bir çocukla olabildiğince hakikate yakın ve somut şekilde konuşmak

gerekir. Özellikle küçük çocuklarda uyku, yolculuk, ruh gibi soyut kavramları

kullanmamakta fayda vardır. Çocuk uyumaktan, sevdiği birinin uyumasından, yolculuk

etmesinden korkabilir, uyanmayacağını ya da geri gelmeyeceğini düşünebilir. Bir gerçeği

anlatmaya çalışırken çocuğun hayatında güvendiği diğer kişileri de kaybedebileceği kaygısına kapılmasına da engel olmalıyız bir taraftan. Peki ama hem çocuğu kaygılandırmadan hem de somut şekilde ölüm haberini nasıl verebiliriz? Bu ailelerin kendi düşüncelerine göre değiştirilebilir olsa da temel olarak "Canlılar, doğar, büyür, yaşar ve ölür. X(kişi/hayvan) de çok uzun bir hayat yaşadı ve öldü. İnsanlar, bitkiler, hayvanlar çok uzun yaşarlar ve ölürler. İlkbaharda ağaçların çiçek açması, sonbaharda yapraklarını dökmesi gibi" bir açıklama ilk etapta yeterli olur. Sonrası zaten çocuğun verdiği reaksiyonlara ve sorduğu sorulara göre ilerleyecektir.


Çocuğun sorması olası bazı sorulara da şu şekilde cevap verilebilir: ‘ölünce bizi

görürler mi canları acır mı?’ ‘Ölünce kişi düşünemez, hareket edemez, bizi göremez, acı da duymaz’ ‘Sen de ölecek misin?’ ‘Benim de ölmemden endişeleniyorsun ama şu an senin yanındayız, birlikteyiz ve bizim birlikte yaşayacağımız çok uzun yıllar var’ Birinin hastalanıp öldüğünü duyan bir çocuk ‘Ben de hastalanırsam ölecek miyim?’ derse ‘Çoğu hastalık ölüme neden olmaz, çok yaşlanıp hastalanan biri ölebilir, sen hastalansan da ölmeyeceksin’ şeklinde cevaplar verilmesi çocuğun kaygılarını yatıştıracak cevaplar olabilir.


Gonca Bilgiç

Uzman Psikolog

bottom of page