top of page

Otomatik Düşünceler

Beck'in bilişsel modeline göre, depresyon ve anksiyetenin ortaya çıkıp sürmesinde

düşüncelerin ve ardından duyguların önemi vardır. Bilişsel modelin içeriğinde; rahatsız edici duygularla bağlantılı olan ve çoğunlukla farkında olmadığımız otomatik düşünceler bulunur. Bu otomatik düşünceler de altta yatan kişisel şemalarla ilişkili olan bazı temel inançların sonucunda ortaya çıkar. Örneğin; bir kişinin "X benden hoşlanmadı, zaten kimse de sevmiyor" düşüncesi aslında geçmişten gelen "Ben sevilmeye değer değilim" şemasıyla ilişkilidir, bu şema da "Değerli olabilmek için herkes tarafından sevilmeliyim/herkesin onayını almalıyım" inancını doğurur. Ancak bütün bu düşünceler ve inançlar hayatın gerçekliğiyle örtüşmez, bizim herkesten hoşlanmadığımız gibi herkes

de bizden hoşlanmayabilir veya değerli olabilmemiz için aynı anda tüm insanlar tarafından onaylanmak zorunda değiliz. Ancak, biz genelde çocuklukta oluşan bu şemalar ile uyumlu olduğunu düşündüğümüz bilgiyi daha çok arar ve onu bulmaya odaklanırız, zihnimizi diğer bilgilere kapatırız, böylece şemalarımızı ve inançlarımızı daha da güçlendirmiş oluruz. Karşımızdaki kişinin en ufak bir sözünü ya da davranışını "reddedilme", "sevilmeme" ya da "onaylanmama" penceresinden yorumlarız. Bu da bizim ilişkilerden kaçınmamıza, yalnız hissetmemize ve kaygılı ya da depresif bir duygulanım

yaşamamıza neden olabilir. Bütün bu kısır döngüyü kırabilmenin yolu da en başta zihnimize otomatik bir şekilde gelen bu düşüncelere sımsıkı sarılmamıza ve derinden inanmamıza nelerin yol açtığını fark etmekten geçer.


Gonca Bilgiç

Uzman Psikolog

bottom of page