5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun amacı, korunma ihtiyacı olan bedensel, zihinsel ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği risk altında/tehlikede olan ihmal/istismar edilen, suç mağduru olan ya da suça sürüklenen çocukların korunması ve haklarının güvence altına alınmasıdır.
Suça sürüklenen çocuk, kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan, güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu ifade eder.
Suça sürüklenen çocukların soruşturma ve kovuşturma aşamasında çocuğun üstün yararı ilkesi göz önünde tutularak adli sistemdeki tüm bu süreçlerde yanlarında psikolog, pedagog ya da sosyal hizmet uzmanı görevlendirilir. 12-15 yaş grubundaki suça sürüklenen çocuk hakkında karar verilmeden önce sosyal inceleme raporu alınması zorunludur. Bu doğrultuda; uzmanlar, çocuğu suça iten psikolojik, sosyolojik, toplumsal ve ekonomik nedenleri araştırarak çocuğun ihtiyacı doğrultusunda gerekli yerlere yönlendirerek adli görüşme raporu hazırlar.
Psikolog, Pedagog ve Sosyal Hizmet Uzmanlarının Adli sistemde belli başlı sorumlulukları şu şekildedir:
Suça sürüklenen çocuklar adli sistem içine girdiği andan itibaren yanlarında bulunmak ve kendilerini rahat ifade edebilmeleri için onlara yardımcı olmak
Yargılama süreci hakkında çocuğu bilgilendirmek ve hazırlamak
5395 ÇKK gereğince çocuğun ihtiyacı olan tedbir kararlarının alınmasını ve uygulanmasını sağlamak
Bu şekilde suça sürüklenen çocukları işlediği fiile iten risk faktörleri, suçun nedenleri ve nasıl önlenebileceği tespit edilerek çocuğun topluma kazandırılması için çocuk ile adalet sistemi arasında adeta bir köprü görevi görürler.
Suça Sürüklenen Çocuklarda Risk Faktörleri:
İhmal, istismar, şiddet
Madde kullanımı, ailede madde kullanım ya da sabıka kaydı öyküsü
Düşük sosyoekonomik seviye
Okul devamsızlığı
Göç
Ruhsal sorunlar, aile bireylerinde psikiyatrik öykü
Diğer aile ve çevresel faktörler
Çocuklarda Cezai Ehliyet:
12 yaşını doldurmamışlar çocuklar: Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
12 yaşını doldurmuş olup 15 yaşını doldurmamış olan çocuklar: Fiili işlediği sırada bu yaş aralığında olan çocuklar için işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olması/olmaması durumuna göre ceza sorumluluğu değişir ve bu çocuklar hakkında da güvenlik tedbirleri verilir.
15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını doldurmamış çocuklar: Fiili işlediği sırada bu yaş aralığında olan çocuklar kural olarak yaptığı eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahiptir. Bu sebeple bu çocukların cezai sorumluluğu vardır. Ancak özel gereksinimli çocuklarda cezai indirim uygulanır.
Suç Türleri:
Suça sürüklenen çocukların işlediği fiillerle ilgili son yıllardaki araştırmalara bakıldığında daha çok karıştıkları suçlar şu şekildedir:
Hırsızlık
Kasten yaralama
Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımı veya ticareti
2014-2019 yılları arasındaki yapılan araştırma sonuçlarına göre; suça sürüklenen çocukların yaklaşık %95’i erkektir, bu çocuklarla ilgili yapılan avukat görevlendirmelerine bakıldığında %78’i 15-18 yaş arası, %20’si 12-15 yaş arası çocuklar içindir, ayrıca suçların işlenme oranının son yıllarda giderek arttığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle verilerin oldukça yüksek olduğu da dikkate alınarak suça sürüklenen çocuklar konusunda bütün alanlarda çalışmaların arttırılmasının önemi ortaya çıkmaktadır.
Güvenlik Tedbirleri ve Çözüm Önerileri:
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu gereğince; çocuk haklarının korunmasında öncelikle çocuğun üstün yararının ve iyilik halinin gözetilmesi gerekir. Çocukların üstün yararı gözetilerek onların ihtiyaçları doğrultusunda ÇKK’nın 5. maddesindeki ‘Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler’ başlığı altında 5 kategoride düzenlenmiş olan tedbir kararları uygulanabilmektedir. Bu tedbirler şu şekildedir:
Bakım Tedbiri: Çocuğun bakımından sorumlu olan kişinin herhangi bir nedenle sorumluluğunu yerine getirmemesi halinde koruyucu aile hizmetlerinden ya da devlet yurdundan yararlandırılır.
Barınma tedbiri: Barınma yeri olmayan çocuklu kişilere veya hayati tehlike içinde olan kişilere uygun barınma yeri sağlanır.
Sağlık tedbiri: Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için tıbbi bakım, rehabilitasyon ya da madde bağımlılığı tedavisi için desteklenir.
Eğitim tedbiri: Çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamının sağlanması, iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek/sanat edinme kursuna gitmesi veya uygun işyerlerine yerleştirilmesi konusunda destek olunur.
Danışmanlık tedbiri: Çocuğun bakımından sorumlu kişilere sağlıklı çocuk yetiştirme konularında rehberlik edilmesi için destek sağlanır.
Koruyucu ve Destekleyici tedbirler; öncelikle çocuğun kendi aile ortamında korunmasını ve ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamaya yönelik alınacak tedbirler olup bu durum mümkün olmadığı takdirde aile dışında çocuğun nasıl destekleneceği konusunda uygun yönlendirmeler yapılmaktadır. Diğer taraftan suça sürüklenen çocuklar konusunda sadece tedbir verilmesi ve uygulanmasının kısıtlı olacağı, çocukların suça sürüklenmesini engellemek amacıyla eğitim kurumları, medya ve sivil toplum kuruluşu örgütleri, belediyeler, emniyet müdürlüğü ve devletin diğer alanlarında çalışan kişi ve kurumların işbirliği içerisinde çalışmasının uzun vadede daha faydalı olacağı düşünülmektedir. Çocukların ve gençlerin eğitim hayatlarına devam etmeleri, mümkün değilse meslek edinebilecekleri bir kursa gitmeleri, spor ve sanatla ilgili etkinliklerden yararlandırılmaları, gençlerin madde bağımlılığına düşmelerini önleyecek projelerin geliştirilmesi, yoksulluğun ve işsizliğin azaltılması, iç ve dış göçlerin azaltılması, küresel düzlemde savaşların önlenmesi, tüm bu konularda ekonomik ve sosyal politikaların uygulanması öncelikli yapılacaklar arasındadır.
Gonca Bilgiç
Uzman Psikolog
Comments