Oyunun Gücü
Oyun, çocuğun kendisini ifade etmesini, yeteneklerini fark etmesini, potansiyelini ortaya
çıkarmasını sağlayan, dil gelişimini destekleyen ve çocuğun sosyal, duygusal ve motor
becerilerini geliştirebileceği bir alandır.
Oyun çocuğun dilidir, oyuncaklar ise kelimeleri.
Oyun doğuştan itibaren çocuğun temel bir faaliyetidir. Çocuk, hayat deneyimlerini nasıl ele
alacağını ve nasıl oyuna dökeceğini yetişkinlerden daha iyi bilir. Bu nedenle terapist oyun
terapi odasında çocuğu yönlendirmez. Çocuk içinden geldiği oyuna ve oyuncağa yönelebilir
ve dilediği oyun senaryosunu kurgulayabilir.
Çocuklar içsel süreçlerini ifade etmek için oyunu, sembolleri ve metaforları kullanırlar.
Metaforları gerçeğe açılan bir kapı olarak kabul edebiliriz. Terapist oyun içerisinde bunları
yorumlayan kişi rolündedir. Bu süreçte ebeveynlerin dahil olması ve sorumluluk alması çok değerlidir.
Çocuk oyun içerisinde her istediğini yaparak ve oynayarak kendi kendini iyileştirmeye başlar.
Günlük hayatında ebeveynlerde olan gücün çocuğun eline geçmesiyle beraber çocuk
içindeki gücü bulur ve onu deneyimler. Belli kurallar içerisinde çocuk oyunda istediği şekle,
role ve davranışa bürünebilir. Bu sayede çocuk kendisine bir alan açılmış olduğunu hisseder
ve kendini ifade etmekte özgürleşir. Süreç içerisinde çocuk duygularının koşulsuz kabulü ve
yansıması ile içsel bir büyüme yaşar ve sosyal hayatındaki iyileşmeler gerçekleşir.
Evde Oyunda Nelere Dikkat Etmeli?
Çocuğun hızında ilerleyin.
Onun önünden gitmeyin onunla aynı adımlarla ilerleyin.
Güvenli destek olun.
Tekrar tekrar aynı oyunu oynamaktan çekinmeyin.
En önemlisi çocuğunuzda olanları şefkatle kabul edin.
Çocuğunuza yalnız olmadığını, güvende olduğunu hissettirin.
Merve Ersoy
Klinik Psikolog