Cinsel eğitim doğumdan ergenlik dönemine kadar olan bir dönemi kapsar. Cinsel eğitime başlama yaşı ne çok erken, ne de çok geç olmalıdır.
Çocuğun cinsel konulara merakı diğer merakları gibi yerinde ve sağlıklıdır. Dünyayı tanıma ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Çocuklar genellikle cinsiyetler arasındaki farklılıkları ve dünyaya nasıl geldiklerini sorarlar. Bu sorulara kaçamak cevaplar vermek, çocuğa kızmak, bu konuların “ayıp, günah” olduğunu söyleyerek tepki vermek çocuğun bir daha anne babasına bu soruları sormamasına, cevapları başka yerlerde bulmaya çalışmasına neden olacaktır.
Cinsel eğitim konusunda detaylı bilgi vermeye gerek yoktur. Çocuk sordu diye tüm bilgileri çocuğa aktarmak ve başka sorular sormasını önlemek yanlış bir tutumdur. Her yaş dönemine göre verilecek bilgi düzeyi farklıdır. Küçük yaşlarda birkaç cümle ile açıklamak yeterlidir. Yaş büyüdükçe bilgiler biraz daha detaylandırılabilir.
Cinsel bilgilerin kız çocuğa anne, erkek çocuğa da baba tarafında verilmesi uygundur.
Bilgi vermek için çocuğun soru sormasını beklemek gerekir. Çocuklar genellikle 3-4 yaşlarında soru sormaya başlarlar. Sorduğu soruları geçiştirmek, cevap vermemek ya da konuşmakta zorlanmak çocuğu daha da meraklandıracak ve endişelendirecektir. Çocuğa istediği anda basit, kısa, gerçek ve endişesiz cevap verilmelidir. Çocuklar bu bilgileri unutabilirler. Bu nedenle sorduklarında yeniden aynı cevaplar verilmelidir. Doğru cevap aldıklarında çocukların güvenleri de desteklenmiş olur. Cevap konusunda yeterli hissedilmediğinde en yakın zamanda açıklanacağı söylenip bir uzmandan yardım almak uygun olur. Cinsellik konusunda bilgi sahibi olan çocuklar genellikle bunu uygulamazlar. Sadece oyunlarla geçiştirirler. Ancak anne baba ve çevrenin tepkileri karşısında ilgilerini arttırabilirler. Yetişkinin değişen tutumu ve karmaşık yanıtlar çocuğun güvenini sarsar. Çocuğa bilgi vermemek ise onun yanlış bilgiler edinmesine neden olabilir.
Hamilelik ve doğuma yönelik sorulara dikkatli cevap verilmelidir. Bu konuda annenin bilgi vermesi daha doğrudur. Doğumla ilgili sorularda yaşanan acılar yerine annelikle ilgili bilgi verilmesi daha uygundur.
Bazen çocuklar anne babalarının vücutlarını görmek isterler. Bu doğaldır. Bu durumda reddetme, azarlama gibi tutumlardan kaçınılmalıdır. Bu tutumlar çocuğun kendisini suçlu hissetmesine neden olur. Çocukların önünde çıplak dolaşmamaya özen gösterilmeli, çocuğun aniden odaya girmesi durumunda ise tepki verilmeden giyinme normal şekilde sürdürülmelidir.
Doğumdan sonraki birinci yılda bebeğin ilk cinsel duyguları yıkanma ve altının değiştirilmesi sırasında ortaya çıkar. Bebek bezinin genital bölgedeki baskı ve hareketi bebeğin bundan haz duymasına neden olur. Bebek tesadüfen cinsel organına dokunabilir ve hazzı yeniden yaşamak isteyebilir. Bebeklerin bu davranışı doğal, normal ve sağlıklıdır. Cinsel eğitim bu noktada başlar. Tuvalet eğitimi sırasında ilgi yeniden cinsel organlara yönelir.
Çocukta cinsiyet farkıyla ilgili sorular 2. yaşta, doğumla ilgili olanlarsa 3-4 yaşlarında başlar. Cinsiyet farklılığına yönelik sorulara kızlarla erkeklerin farklı yaratıldıklarını, kızların büyüyünce anne olabilmeleri için erkeklerden farklı olduklarını söylemek yeterlidir. Bebeklerin nereden geldiklerine yönelik sorulara ise annenin karnında bebeğin büyümesi için sıcak bir yerin olduğunu, doğumla ilgili sorulara ise bebeğin çok küçük olduğu için annedeki bir delikten kolayca çıktığını söylemek çocuk için açıklayıcı bilgidir.
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu
Pedagog / Psikolojik Danışman
(Mart 2008)