3-4 Yaş Çocuklarının Genel Özellikleri:
Üç yaş çocuğu bedenini rahatlıkla kullanabilen, düzgün konuşan, çevresi ile sözlü iletişim kurabilen, kısa sürelerle de olsa kendi yaşıtlarıyla oynama becerisine sahip bir bireydir. Anne babası ile birlikte olmaktan, onlarla oynamaktan, konuşmaktan zevk alır. Çevresine meraklıdır. Olayların nedenini, nasılını öğrenmek ister. Bu nedenle de kendisi ile konuşulmasından, sorular sorulmasında hoşlanır.
Üç yaş çocuğunun dili kullanma yeteneği bir hayli gelişmiştir. Yetişkinler tarafından kullanılan dilin kalitesi, çocukla konuşma sıklığı, sorulara cevap verme ya da soru sorma yoğunluğu çocuğun dil gelişiminde son derece önemlidir. Dinleme konusunda da başarısı artan üç yaş çocuğu basit ve çok uzun olmayan hikayeler dinlemekten, basit şarkıları tekrarlamaktan hoşlanır.
Üç yaş çocuğu büyük ölçüde ben merkezcidir. Ancak aile içinde geçerli bazı kuralları, paylaşmayı, isteklerinin yerine getirilmesi için sabırlı olmayı öğrenmeye başlar. Zaman zaman kendi başına oynamaktan ve diğer çocukların oyunlarını seyretmekten zevk alır. Yaşıtları ile birliktelikten hoşlansa bile bunu uzun süre devam ettiremez. Dış dünya ve çevresindekilerle ilgilidir. Yetişkinlerin davranışlarını taklit etmekten zevk alır.
Dört yaş çocuğu kendi kendine hareket edebilen, soru sorabilen, seçim yapabilen, kendisi hakkında bilgiler verebilen bir bireydir. Çok soru sorar, yapılan açıklamaları ilgi ile dinler. Yetişkini gözler, yaptıklarını tekrarlamaya çalışır, davranışlarını örnek alır. Zamanla yetişkinin çok tekrarlanan davranış özellikleri çocuk için de davranış örnekleri olmaya başlar. Hala gerçekle hayali karıştırma konusunda sorunları vardır. Yaptıkları konusunda hayal ürünü hikayeler anlatmaktan hoşlanır.
Bazı ebeveynler çocuğun yalan söylediğini düşünerek endişeye kapılır. Oysa bu durum yalan değil, çocuğun bilişsel gelişmesinin gereği, gerçekle gerçek olmayanın sınırını tam olarak ayıramamasından kaynaklanan geçici bir durumdur. Çocuk gerçekle gerçek olmayanın sınırını ayırabildiği zaman bu durum kendiliğinden kaybolur.
Duygusal Zeka:
Kişinin kendi duygularını tanıma, fark etme, karşısındaki ile empati kurabilme ve duygularını yaşamının her alanında kullanabilme becerisidir. Duygusal zeka çocuğun ne kadar akıllı, zeki olduğu ile değil, sosyal ve duygusal becerilerinin ne kadar gelişmiş olduğu ile ilgilenir.
Çocuklarda Özellikle 3-4 Yaş Döneminde Duygusal Zeka Gelişimi Nasıl Oluşur?
Duygusal zeka gelişimi çocuğun anne babası ve diğer yetişkinlerle kurduğu ilişkinin kalitesi ile ilişkilidir. Yetişkinlerle kurulan ilişki çocuğun gelecekteki tutum ve davranışlarını etkiler. Çocuğun duygularını tanıması, kendisini ve başkalarını anlaması, uygun tutum ve davranışları benimsemesi çevresi ile kurduğu ilişkiye bağlıdır.
Çocuk yetişkinle kurduğu sıcak, sevgi dolu ve olumlu ilişki sayesinde duygularını tanıyıp ifade etmeyi, başkalarının duygularına nasıl karşılık vereceğini, yaşadığı bir durum karşısında nasıl çözüm bulacağını ve stresle baş etmeyi öğrenir. 3-4 yaşlarındaki çocuklar artık daha sosyal olmaya başladıkları, dili anlama ve ifade etme becerileri ilerlemeye başladığı için hem duygularını tanımaya ve ifade etmeye, hem de başkalarının duygularını anlamaya başlar.
Duygu ve düşünceleri önemsenen, duyguları reddedilmeyen, duygusal açıdan sağlıklı gelişen çocuklar ileride de kendilerine güvenen, duygularını kontrol edebilen, sorun çözebilen, olumlu ilişkiler kurabilen bireyler olurlar.
Duygusal Zekayı Geliştirici Anne-Babalara Öneriler
Duygularını tanımasına yardımcı olun
Duygularını ifade etmeyi öğretin
Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirin
Yapabilecekleri konusunda teşvik edin
Kendisini de ilgilendiren konularda fikrini sorun
Çocuğunuzu dinleyin
Yaşantılarınızı, duygularınızı paylaşın
Duygularınızı ifade edin ve gösterin
İletişim becerilerini destekleyin
Sorun çözme becerisi kazandırın
Yaşına uygun sorumluluklar verin
Duygusal Zekası Yüksek Olan Çocukların Özellikleri
Kendilerine zarar verecek şeylerden uzak dururlar (içki, uyuşturucu, sigara vs)
Kendilerini ifade edebildikleri için başkaları tarafından kolaylıkla anlaşılırlar.
Başkalarını anlama becerileri vardır ve insanlara empati ile yaklaşırlar.
İyimser olurlar. Umut doludurlar.
Yardım etmeyi severler.
Dürüst olurlar. Yalan söylemezler
Paylaşmayı severler.
Kavgadan kaçınırlar
Çatışmaları çözüm yoluna giderek hallederler
İyi ilişkiler içindedirler.
Kendileriyle ilgili iyi ve sağlıklı kararlar alırlar
Mutlu insanlardır
Meraklıdırlar ve öğrenmeyi severler
Dikkatlerini bir konu üzerine toplayıp, kendilerine verilen iş üzerinde odaklanır ve sonuna kadar götürüp bitirirler.
Başarılı olmaya isteklidirler, kendilerini motive ederler.
Kendileri kadar başkalarını da motive ederler.
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu
Pedagog/Psikolojik Danışman
(Haziran 2008)