* 1-2 yaş döneminde çocuk başkalarına vuruyorsa bunun nedeni ne olabilir?
Vurma davranışının iki ana nedeni vardır. Bunlardan biri çocuğun gelişim özellikleri, diğeri ise dış etkenlerdir.
Gelişim özellikleri: 3 yaşından önce çocuk egosentriktir. Dünyanın kendi çevresinde döndüğünü ve her şeyi kontrol edebileceğini düşünür. İstediği kadar kontrol edemediğinde de üzülür ve vurma, ısırma, atma gibi kabul görmeyen şekillerde karşılık verir. Bir çocuğun vurmayı öğrenmesi için mutlaka bu davranışı görmüş olması gerekmez. Olumsuz tavırlar çocukların yaşlarının ve bazen de cinsiyetlerinin bir özelliği olarak karşımıza çıkar.
Egosentrizmin en önemli özelliklerinden biri çocuğun bencil olması, başkalarının da duygu, düşünce, istek ve beklentilerinin olduğunu tam olarak kavrayamaması ve karşısındakiyle empati kuramamasıdır.
Vurma davranışının başka bir nedeni ise çocukların dürtülerini kontrol etmede yeterli olamayışlarıdır. Bir yetişkin içinden geçeni ortamın uygun olmaması durumunda kendini kontrol ederek yapmayabilir. Ancak aynı tutumu küçük çocuklarda görmek mümkün değildir. Onlar içlerinden geleni hemen yaparlar.
1-2 yaş çocuğu davranışının sonucunu görme, tahmin etme öngörüsüne sahip değildir. Karşısındakinin canı acıdığı için ağladığını görür ve buna üzülür. Ancak onun canını acıtmamak ve üzmemek için vurmaması gerektiği öngörüsü yoktur.
İnsan hayatta kalmasını sağlayan saldırganlık eğilimleri ile dünyaya gelir. Ancak sosyal beceriler doğuştan gelmez, zaman içerisinde kazanılır. Sosyal becerilerin kazanılması ise 3 yaş ve sonrasında gerçekleşir.
1-2 yaş çocukları duygularını ifade edebilecek, sorunları konuşarak çözebilecek dil becerisine sahip olmadığından yaşadığı olumsuz bir duruma vurarak karşılık verir.
Her şeyi merak eden, araştırmaya, deneyerek öğrenmeye çalışan 1-2 yaş çocuğu sebep-sonuç ilişkilerini merak ettiği için de vurmayı deneyebilir. Bir yaşıtına vurduğunda onun ağladığını gören çocuk başka bir yaşıtının da aynı tepkiyi verip vermeyeceğini merak ettiğinden ona da vurur.
Dış etkenler: Uykusuzluk, açlık gibi temel gereksinimleri karşılanmayan veya bu gereksinimleri geciktirilen çocuklarda saldırganlık eğilimi artar.
Eve yeni bir bebeğin gelmesi, bakıcı değişikliği, anne babadan uzun süreli ayrı kalma gibi huzursuzluk yaratan bir hayat tarzı değişiklikleri de çocuğu saldırgan yapar.
İyi davrandığında yeterince dikkat çekemeyen bir çocuk vurarak dikkat çekmeye çalışabilir.
Çocuğun yakın çevresinde bulunan anne, baba, bakıcı, kardeş gibi kişilerin sert, saldırgan tutumları çocuktaki saldırganlık eğilimini arttırabilir.
Fazla kontrollü bir çevrede bulunan çocuk yaşadığı hayal kırıklıkları nedeniyle vurma davranışı gösterebilir.
Hiç sınır koyulmayan çocuklarda da saldırganlık davranışları görülebilir.
Ebeveynin depresyonda olması, alkol ya da bağımlılık yapan ilaçlar kullanması, anne babanın sık tartışması, kavga etmesi çocuğun endişelenmesine, endişesini de saldırgan tutumlar sergileyerek göstermesine neden olur.
* Çocuğa bu durum karşısında anne babalar nasıl yaklaşmalıdır?
Anne babanın vurma davranışı karşısında sakin olması ve bunun kabul edilemez bir davranış olduğunu sözel olarak belirtmesi gerekir. Çocuğa davranışının uygun olmadığı söylenmeli ve bu konu üzerinde çok durulmamalıdır. Ancak davranış tekrar ettiğinde bunun uygun olmadığı her seferinde belirtilmelidir. 1-2 yaş çocuklarının dikkat ve dinleme süreleri uzun olmadığı için ayrıntılı açıklamalar, nasihatler bir işe yaramaz. Bu yaş çocuklarına verilecek olan yönergelerin basit, sade ve anlaşılır olması gerekir.
* Anne babasına ya da başkalarına, arkadaşlarına vuran çocuğa anne babası da vurarak karşılık verirse, bu çocuğa nasıl yansır, sonuçları nasıl olur?
İster şiddetli, isterse hafifçe, ister poposuna, isterse eline olsun vurmak davranışın azalması yerine artmasına neden olur. Çocuğa, vurmanın uygun olmayan bir davranış olduğunu anlatmanın en kolay ve sağlıklı yolu ona vurmamaktır. Çünkü çocuklar için anne babalarının yaptığı, söylediği her şey doğrudur. Çocuğuna vurulmaması gerektiğini ona vurarak anlatmaya çalışan anne babalar çocuklarına yanlış mesaj vermektedirler. Özellikle bu yaştaki çocuklar “dediğimi yap, yaptığımı yapma” anlayışını kavrayabilecek zihinsel olgunluğa sahip değillerdir.
Anne babanın çocuğa vurması çocuğun problem çözme yöntemi olarak vurmayı öğrenmesine de neden olur. Dayakla büyüyen çocuklar kendi çocuklarını yetiştirirken de aynı yönteme başvururlar.
Anne babanın çocuğa vurarak karşılık vermesi çocuğun hem anne babasına hem de kendisine olan güvenin sarsılmasına neden olur.
* Çocuğun vurma alışkanlığına bir çözüm getirilmezse bu durumun onun ileriki sosyal gelişimine ne gibi etkileri olur?
Bazen anne babalar çocuğa kendini savunma yöntemi olarak vurmayı öğretebilirler. Vurmayı öğrenen bir çocuğun ileride kendini koruyabilen, başarılı biri olacağını düşünürler. Gerçekte bu böyle değildir. Çünkü başkalarına zarar veren çocuk arkadaşları, öğretmenleri ve diğer yetişkinler tarafından kabul görmez. Vurma davranışının çözülememesi veya pekiştirilmesi çocuğun sosyal ilişkiler kurmada zorlanmasına, çevresinden izole olmasına, kendisi gibi davranışları bulunan kişilerle arkadaşlık edip uygun olmayan ortamlarda bulunmasına neden olur.
* Çocuğun vurma alışkanlığından vazgeçmesi için önerileriniz nelerdir? Anne babalar ne yapabilirler?
Vurma davranışı gösteren çocuğa kesinlikle vurarak tepki göstermeyin. Bu durum davranışın azalmasından çok pekişmesine neden olur. Çocuklar en çok anne babalarının davranışlarını örnek alırlar.
Vurduğunda “kimseye vurulmaz” diyerek uyarın. Bunu her seferinde tekrar edin.
Stres altında olduğunuz durumlarda (bir yere yetişmek, yemek yedirmeye çalışmak gibi) çekiştirme, vurma gibi sert davranışlardan kaçının.
Koyduğunuz kural ve sınırların çocuğun yaşına ve becerilerine uygun, belirgin olmasına özen gösterin. Aşırı kural koyma ya da hiç kural koymama çocuğu saldırgan yapar.
Sürekli engellenen çocukta vurma davranışı artar. “Hayır” demek yerine ona alternatifler sunun.
Olumlu her davranışı “aferin, bravo” diyerek, alkışlayarak ödüllendirin.
Çocuğunuzun yorgun, uykusuz, aç ya da hasta olmadığından emin olun.
Şarkı söylemek, dans etmek, kitap okumak gibi sakinleştirici aktiviteler yapın.
Bulunduğu ortamdan uzaklaştırarak sakinleşmesini sağlayın.
Vurabileceğini düşündüğünüz zaman davranış gerçekleşmeden durdurmaya çalışın.
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu
Pedagog / Psikolojik Danışman
(Ağustos 2009)